3 Haziran 2010 Perşembe

Emzirme reformu

Emzirme manifestosundan bugün-yarın doğuarcak olan arkadaşım Damla sayesinde haberim oldu. www.emzirmereformu.com adresinden ulaşılabilecek manifesto çok ama çok önemli noktalara değiniyor.

Benim de emzirme ile ilgili ilk günlerde yanlış yönlendirildiğim için sorunlarım olmuştu. Ege'nin doğum yaptığım hastanedeki hemşirenin verdiği silikon meme ucu yüzünden düzgün ememediğini ancak 5 gün sonra farketmiştik. Bu sürede Ege 200 gr. kaybetmiş ve 2 gün 2 gece ağlamıştı.

Emzirmek insana anne olduğunu hissettiren en önemli anlardan biri. Anne sütü bebeği beslediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi anne ile olan iletişim çocuğun özgüveninin oluşmasını sağlıyor. Anneler için -en azından benim için- gece kalkmayı bile keyifli hale getiriyor.

Çocuk emmek istediği müddetçe emzirilmesi öneriliyor. Ben elimden geldiğince çevremdeki arkadaşlarıma, tanıdıklarıma emzirmeleri konusunda telkinlerde bulunuyorum, aynen normal doğum için yaptığım gibi.

Bunlar işin güzel yanı tabii. Bir de işe dönünce yaşanan sıkıntılar var. Süt sağmak için biraz geç kaldığınızda sütleriniz akar, koruyucu ped yoksa o sütler bluzunuzun üstüne çıkar, toplantı devam ederken göğüsleriniz şişer, canınız yanmaya başlar, en yoğun anınızda kalkıp süt sağmaya gidemezsiniz, gittiğinizde telefonlar çalar. Sizin değil bebeğinizin olan izin günleri/saatleri de birçok kez toplantıya, acil işlere kurban gider. Sağılan sütler bozulma riski taşır...
Sadece anne sütü ile beslenen, tek yaşam kaynağı annesi olan bebeği annesinden ayırmak, 2 saatte bir emzirmesi gereken bir kadını da bebeğinden ayırmak dünyanın en büyük saçmalığı..
Doğum izninin en az 6 altı ay olmasını gönülden destekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder